Hazne Günleri

Hazne Günleri

Onlar da Gelecek!…

Seyyid Abdülhakim k.s. hazretleri şöyle anlatıyor:

“Ne zaman Hazne’ye gideceğimi söylesem ailem üzülür ve ağlamaya başlardı. Çünkü o zaman Suriye sınırını geçmek çok tehlikeliydi. Üstelik sınırı geçenlerden pek azı Türkiye’ye dönebiliyordu. Gidiş gelişimiz de uzun zaman alıyordu. Her şeye rağmen biz Hazne’ye gitmekten, Şah-ı Hazne’yi görmekten geri kalmazdık. Zira, ‘Eğer biz bu yoldan dönersek şeytan imanımızı çalar, bu bir iman davasıdır, imanımızı kurtarmak için gerekirse canımızı feda ederiz’ diye inanıyorduk.

Bu yolculuklarımızda Allah’ın takdiriyle, mürşidimizi ziyaret etmek amacıyla gelenlere hiçbir şey olmadı. Çünkü Şah-ı Hazne her defasında bize, ‘Sakın kaçakçılık yapmayın’ diye tavsiye ediyordu. Kaçakçılık yapmak için gelenlerin başına her türlü belâ ve musibet geliyor, çoğu zaman da öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyorlardı.

Tabii ki Hazne’ye gidip gelirken vasıtamız yoktu. Hep yürüyerek yol alırdık. Gündüz eşkıyadan saklanır, geceleri yürürdük. Keçi derisinden aşınan çarıklarımız yola dayanmazdı. Hazne’ye vardığımızda ayaklarımız kan revan içinde kalırdı. Saatlerce ayaklarımıza batan dikenleri çıkarmak için uğraşırdık. Bir defasında gece vakti ırmağı yüzerek geçiyorduk. Meğer en derin yerinden geçmişiz. Az kalsın boğuluyorduk.

Bir gün sınırı geçmeye çalışırken mayınlı bölgeye rastlamışız, fark edemedik. Mayınlar patlayınca sınırdaki askerlerin kurşun yağmuruna tutulduk. Canımızı kurtarmak için kendimizi yere zor attık. O gün sabaha kadar siperde yattık. Gün doğmak üzereyken Hazne’ye doğru yola çıkmıştık. Hazne’ye vardığımızda Şah-ı Hazne’yi caminin önünde bulduk. Bir sandalyenin üzerinde oturuyordu. Bana hep Şeyh Abdülhakim diye hitap ederdi. O gün,

‘Şeyh Abdülhakim! Sadece iki kişi mi geldiniz?’ diye sordu. Ben,

‘Kurban, bir grup olarak çıkmıştık’ dedim. Başımdan geçenleri bir bir anlattım. Bir müddet dinledi ve,

‘İnşallah onlar da geleceklerdir’ dedi.

Hakikaten bir müddet sonra bütün arkadaşlar Hazne’ye ulaştı.”





YORUMLAR

  1. ŞAH-I HAZNE bilir.

  2. Kurban olayım Allah yoluna. Kendi nefsime söylüyorum bende nerde öyle aşk teslimiyet. RAB’BİM cemil cümlemize çok tez zamanda nasip etsin İNŞALLAH. AMİN

  3. gavsı ziyaret çok kolay ama bu seferde nefis var

  4. allahu taala sadatların sırrını yceltsin.onlar islamı gerçek manada yaşayan kişilerdir.

  5. Mübarekler öyle kolay bu makama gelmemiş. mübareklerin bir ahlakı bizde olsa tamam diyeceğiz. işte Sofiliğin sırrı Gavsların arkasından yürümekle elde edilir.

  6. yolun büyüklerinin hayatları hep meşakkatli olmuş bu tarikatı aliyye yolunda herşeylerinden fedakarlık yapmışlar ALLAH(a.c.) onlardan razı olsun makamlarını yüksek derecelerini ali eylesin biz aczleride şefaatlerinden hissedar eylesin…çokçada ziyaretlerini nasib etsin İNŞAALLAH…selam ve dua ile rızai ilahiye …!

  7. gerçekten boş yere Allah veli kulu olmamışlar.

  8. ALLAHU TEALA BİZLERİ SADATI KİRAMIN YOLUNDAN HAKKIYLA GİDENLERDEN EYLESİN ..AMİN

  9. Mübarek nasıl da hissetmiş, geleceklerini, çünkü ziyaretine gelenler hepsi de evlatlarıdır, aklı fikri onlardadır. Başlarına bir iş gelseydi üzgünlüğünden anlaşılırdı.

  10. rabbim onların yolundan bizi ayırmasın :)

Yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir