İlmin Fazilet ve Önemi 2
İlim Kimsenin Ayağına Gitmez
İmam Mâlik [rahmetullahi aleyh] dünyalığa kıymet vermez, ilmiyle sadece Allah rızasını gözetirdi. Ondan nakledilen şu hikâye açıkça buna işaret eder:
Bir gün Hârûnürreşid’in huzuruna çıkmıştım. Künyemle hitap ederek bana dedi ki:
– Ey Ebû Abdullah, buraya gelip gitmen ve çocuklarımızın senden Muvatta’yı (İmam Mâlik’in meşhur ve muteber hadis kitabı) işitip ders alması ne iyi olurdu.
Ben de,
– Allah Teâlâ emîrimizi yüceltsin, bu ilim sizden, yani Kureyş’ten çıktı. Eğer siz bunu yüceltirseniz o yücelir, eğer kıymet vermezseniz o da önemini kaybeder. İlim kimsenin ayağına gitmez, ilmin olduğu yere gidilir, dedim. Bunun üzerine Hârûnürreşid,
– Doğru diyorsun, dedikten sonra çocuklarına dönüp, “Siz de camiye gidin ve diğer insanlarla bir arada dinleyin” diye emretti.
Dünyanın En Güzel İşi
Sâdât-ı Nakşibendiyye’den Muhammed Raşid Erol hazretleri (k.s) şöyle diyor:
“Ey Allah’ın kulları! Bir talebe yetiştirmek, bin kişiyi sûfî yapmaktan efdaldir. Hele o talebe vârisü’l-enbiya/peygamberlerin vârisi olursa! Siz dininizi beldenizde bulunan en büyük, en müttaki/takva sahibi âlimlerden öğreniniz. Herkesten fetva sormayın. Çünkü memlekette fetva verecek kimse çok azdır. İlimle meşgul olan kimse, dünyada en güzel iş ile meşgul oluyor. İlim olmadığı zaman cehalet olur. Cahilin âbidi de sûfîsi de hüsrandadır. Siz, Osmanlı’ya bakınız! Ne idi, ne oldu?..”
Hürmet ve Nezaket
Hz. Şa‘bî [rahmetullahi aleyh] anlatıyor:
“Bir gün Zeyd b. Sâbit [radıyallahu anh] ile bir cenaze namazı kıldıktan sonra, binmesi için bineğini yaklaştırdım. O sırada Abdullah b. Abbas [radıyallahu anh] gelerek binmesi için üzengiyi tuttu. Bunu gören Zeyd b. Sâbit [radıyallahu anh],
– Ey Resûlullah’ın amcaoğlu, üzengiyi bırak lütfen, dedi. İbn Abbas [radıyallahu anh],
– Biz, âlimlere ve büyüklerimize bu şekilde muamele etmekle emrolunduk, dedi. Bunun üzerine Zeyd b. Sabit, İbn Abbas’ın elini öptü ve,
– Biz de Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] Ehl-i beyt’ine karşı böyle davranmakla emrolunduk, diye karşılık verdi.”
Ağacın Kökleri
“Âlimler ağacın köklerine benzer. Ağacın kökleri çürümeye başlarsa meyveleri ve yaprakları da bozulmaya başlar. Dalları çürür. Ama ağacın kökleri sağlam olursa, meyveleri sıhhatli, yaprakları güzeldir.” (Muhammed Diyâüddin k.s)
Kim Yalnız?
Abdullah b. Mübârek [rahmetullahi aleyh] evinde çok otururdu. Kendisine,
– Yalnızlık hissetmiyor musun, diye sorulunca şu cevabı verdi:
– Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] ve ashabı ile beraberken nasıl yalnızlık hissederim?
Abdullah b. Mübarek, Resûlullah ve ashabı ile beraber olmak derken, Kur’an okumayı, hadisleri mütalaa etmeyi ve zikirle meşgul olmayı kastediyordu.
İlmi Taşıyanlar
Abdurrahman Tâhî hazretleri (k.s) başından geçen bir hadiseyi şöyle anlatıyor:
“Henüz küçüktüm. Dedem Molla Muhammed başımı okşar, nurlu nazarıyla beni süzer ve şöyle derdi:
– Evladım, ailemizin büyüklerinden bize geçen ilim, as-lında babadan oğula geçen bir ilimdir. Bugüne kadar oğullarımdan âlim sıfatını taşıyabilecek olanı göremedim. Ama sende ailemizin ilmini ve amelini taşıyabilecek bir işaret görüyorum. İnşallah bu ilmi taşıyabilirsin, ben bundan ümitliyim.
Abdurrahman Tâhî hazretleri (k.s) dedesinin işaret ettiği gibi, küçük yaşlarda Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledi. İslâmî konularda yetişti. Elde ettiği ilim ile amel ederek zamanın büyük âlimlerinden ve velilerinden oldu.
Sözün Gücü
Sâdât-ı kirâmın büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî (k.s) İslâm’ın ve müslümanların zayıf düşmesinden dolayı duyduğu üzüntü ile yazdığı bir mektupta, müslümanların güçlenmesi arzusunu dile getirir. Önce İslâm’ı yaşayarak ve anlatarak yüceltmeyi teşvik eder ve şu tavsiyede bulunur:
“Bugün elinizden gelen şey, İslâm’ın güzelliklerini sözle ve kalemle anlatarak düşmanlara karşı mücâhede etmektir. Bunu yapmak için de şimdiye kadar yaptıklarınızdan fazlasını istemeniz ve yapmanız gerekir. Ayrıca sözlü mücâhedenin, düşmana karşı savaşla mücâhededen daha üstün olduğuna inanmanız gerekir. Bizim gibi aciz ve eli ayağı tutmayan kimseler ise şimdi bu nimetten mahrum.”
Kaynak: (Sûfîlerden Sözler ve Menkıbeler Hâl Dili, Semerkand Yayınları)
çok güzel bi yazı inşaAllah burada yazılanları hayatıma geçireceğim (inşaallah).