Kadir Gecesi Hangi Gecedir?

Kadir Gecesi Hangi Gecedir?

Hz. Âişe [r. anhâ] demiştir ki: “Resûlullah [s.a.v], ramazanın son on gününde itikâf edeceği yere çekilir ve Kadir gecesini ramazanın son on gününde araştırın” derdi. (Müslim, Sıyâm, 40; İbn Mâce, Sıyâm, 56)

Bu itibarla salihler, ramazan ayının son on gecesine girildiğinde, her gece Kadir gecesi olabilir diye, “Kadir gecesini ihya etmek” niyetiyle iki rekât namaz kılmışlardır. Yine büyükler, bu son on günde, olur ki, Kadir gecesidir de farkedemeyiz diye, her gece Kur’an okumuşlardır. (İsmâil Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 10/581)

Ubâde b. Sâmit [r.a] anlatıyor: Allah Resûlü [s.a.v] şöyle buyurdu: “Kadir gecesini, son on günde ve tek gecelerde arayın; yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi, yirmi dokuzuncu gecelerde yahut son gecede arayın! Kim o geceyi iman ederek, karşılığını da ancak Allah’tan bekleyerek ihya eder, sonra (o gecenin manasına) uygun davranırsa, bütün geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/318, 321, 324)

Müteahhir bazı âlimler Kadir gecesinin, Ramazan’ın 27. gecesi olduğunu şu iki delille ispatlamaya çalışmışlardır:
1. Kadr sûresinde “ لَيْلَة الْقَدْرِ” kelimesi üç defa geçmektedir. “ لَيْلَةِ الْقَدْرِ” kelimesindeki harf sayısı ise dokuzdur. Üç ile dokuz çarpıldığında yirmi yedi etmekte ve böylece gecenin tesbiti mümkün olmaktadır.
2. Allah Teâlâ “ سَلاَمٌ هِىَ ” “O gece esenliktir…” buyuruyor. Burada geceye işaret eden “هِىَ” zamiri sûrenin 27. kelimesidir. Bu da, Kadir gecesinin 27. gecede olabileceğine dair bir işarettir.
Kadir gecesinin alametleri ile ilgili selef-i salihin ve daha sonradan yaşamış salih insanlardan birçok rivayet vardır. O gecenin özelliklerinden biri, bu gecede yapılan duaların reddedilmemesidir.
İbn Receb el-Hanbelî [rh.a], Kadir gecesi olma ihtimalinin yüksek olduğu gecelerde gusletmenin, güzel elbiseler giyinerek süslenmenin, hoş kokular sürünmenin müstehap olduğunu söylemiş, buna sünnet-i seniyyeden deliller getirmiştir. Nitekim Abdullah b. Ömer de [r.a] bu hususa işaretle, “Elbette Allah, kendisi için süslenilmeye en layık olandır” (Abdürrezzâk, el-Musannef, nr. 1390) buyurmuştur.
Şu da var ki, dış temizlik ve güzellik ancak iç temizlik ile tamam olur. İç temizlik ise, kişinin günahlarından tövbe ederek Allah’a yönelmesiyle, kalbini günah kirlerinden arındırmasıyla mümkün olur. Kişinin dışı güzel olur ama içi harap olursa, bu güzellik ona hiçbir fayda vermez. Allah [c.c] bizlere şu uyarıda bulunuyor: “Ey âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi … İşte o daha hayırlıdır” (A‘râf 7/26).

Resûl-i Ekrem [s.a.v] bir hadis-i şeriflerinde, Kadir gecesinin belirtileri hakkında şöyle buyurmuştur:
Kadir gecesi sakin ve aydınlık bir gecedir, sıcak değildir, soğuk da değildir. Gecenin sabahında güneş etrafa ışık hüzmesi yaymadan doğar.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3693-3694)
İbn Abbas’ın [r.a] rivayet ettiğine göre, adamın biri Re-sûlullah’ın [s.a.v] yanına geldi ve şöyle dedi:
– Yâ Resûlallah [s.a.v]! Ben yaşlı ve hasta biriyim. Çok ibadet etmek için uzun süre ayakta durmak bana meşakkatli geliyor, yapamıyorum. Bana öyle bir gecede ibadet etmemi söyle ki, Allah’ın izniyle Kadir gecesine tevafuk edeyim.
Resûlullah [s.a.v] adama şöyle dedi:
O zaman Ramazan’ın 27. gecesi ibadet et. (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/240; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 10/311; Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, 9/230; Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3688.)
Bir başka rivayet ise şöyledir: “Gökyüzünün açık, temiz ve sakin olması Kadir gecesinin alametlerindendir. Hava ne soğuktur ne de sıcak. Sanki gökyüzünde ay vardır. Güneş, o gecenin sabahında, ışıklarını etrafa dağıtmadan (insanın gözünü almadan) doğar.” (Beyhakî, Şuabü’l-İmân, nr. 3693)
O gece yeryüzüne inen meleklerden dolayı âlemde bir huzur, sükûnet, nur, feyiz ve tat vardır.
Kaynak: Üç Aylar, Semerkand Yayınları





Yorum yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir