KUR’ÂN ve SÜNNET’E UYMAK 1
Kim Kurtulacak?
Bir gün Davud-i Tâî hazretleri (k.s), Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] neslinden gelen ve sâdât-ı kirâmın büyüklerinden olan İmam Cafer-i Sadık hazretlerini (k.s) ziyaret eder ve kendisine,
– Ey Allah Resûlü’nün torunu! Gönlüm karardı, bana öğüt verir misiniz, der. İmam Cafer-i Sadık hazretleri şu cevabı verir:
– Ey Davud! Sen bu zamanın önde gelen zâhidi ve dünya sevgisini kalbinden çıkarmış birisin. Benim nasihatime ne ihtiyacın var? Ben, kıyamet günü ceddim Hz. Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] elimden tutarak, “Niçin bana tam olarak uyup, sünnetlerime riayet etmedin. Bu iş soy sop ile olmaz. Cenâb-ı Hakk’a layık salih ameller yapmakla olur.” demesinden korkuyorum.
(Nitekim Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], kızı Fâtıma’ya [radıyallahu anhâ] şu uyarıda bulunmuştu:
“Ey Fâtıma! Kendini ateşten kurtaracak salih amellere sarıl. Bil ki Allah’tan gelen bir azabı senden ben gideremem” [Buharî, Vesâyâ, 11; Müslim, İmân, 89]).
En Güzel Vesile
Ebü’l-Hasan Harakânî hazretleri (k.s) şöyle diyor:
“Allah Teâlâ’ya ve rızasına ulaşma yolunda kulun vesile edebileceği şeylerin en güzeli Kur’ân-ı Kerîm’dir. O halde Cenâb-ı Hakk’ın rızasını Kur’ân-ı Kerîm ile (okuyarak ve hükümlerini yaşayarak) arayın.”
İki Meşale
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s) şöyle der:
“Sağ elinde Allah’ın kitabını, sol elinde Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] sünnetini tutan kimseler doğru yolda yürür. Şüphe çukuruna ve bid‘at karanlığına düşmemek için bu iki meşalenin ışığında yürümek gerekir.”
Yolumuz
Şah-ı Nakşibend (k.s) buyurur:
“Yolumuz, ender bulunan bir yoldur. Kopmaz sapasağlam bir tutamak gibidir. Bu yol, Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] sünnetine dört elle sarılmak ve ashâb-ı kirâmın yolunu takip etmek esaslarına dayanır. Ben bu hakikate, yolun başında olsun sonunda olsun, hep Allah Teâlâ’nın lutuf ve ihsanıyla ulaşmışımdır. Bu yolda Hak Teâlâ’nın kereminden başka bir güzellik görmedim. Sünnete uymak en büyük ameldir. Bu yolda, az bir amelle bile Cenâb-ı Hakk’ın yardımı sayesinde büyük bereketler ve manevi fetihler nasip olur.”
Keramet Değil, Ölçü
Seyyid Tâhâ hazretleri (k.s) müridi ve halifesi Seyyid Sıbgatullah Arvâsî hazretlerine (k.s) gönderdiği bir mektupta şöyle diyor:
“Bir kişi, ihlâs ve muhabbet sahibi olup, Kur’an ve Sünnet’in ölçülerine göre amel yapıyorsa, biliniz ki o zat Allah dostudur. İsterse bu kişide hiçbir keramet görülmesin.”
Kaynak: (Sûfîlerden Sözler ve Menkıbeler Hâl Dili, Semerkand Yayınları)
Allah bu yolda emek verenlerden razi olsun ,bu yolda oldugum icin yaradanima ne kadar sükretsem azdir sonsuz selatü selamlar gül peygamberim hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.) efendimize ehli beytine,ashabina ,bütün peygamberlerimize,ve Bütün Allah dostlarina olsun.