Şevval Ayının Fazileti
Ebû Eyyûb el-Ensârî’den rivayet edilen bir hadiste Resûl-i Ekrem (s.a.v),
“Kim ramazan ayında oruç tutar sonra da şevval ayından altı gün oruç tutarsa bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur”1 buyurmuştur.
Âlimlerin geneli şevval ayında altı gün oruç tutmayı müstehap görmüşlerdir.
Bu ayda altı gün orucun ne şekilde tutulacağına dair üç görüş vardır:
1.Altı gün orucu şevval ayının başında ve peş peşe tutmak müstehaptır. İmam Şâfiî ve İbnü’l-Mübârek bu görüşü savunmuşlar ve görüşlerine şu hadis-i şerifi delil olarak getirmişlerdir:
“Kim bayramın birinci gününden hemen sonra peş peşe altı gün oruç tutarsa, senenin tamamını oruçlu geçirmiş gibi olur.”2
2.Bu ayda tutulan altı gün orucun peş peşe veya ayrı ayrı tutulmasının bir farkı yoktur. Bu, Vekî’ ve İmam Ahmed b. Hanbel’in (rah) görüşüdür.
3.Bayramın hemen peşinden tutulmaz. Çünkü o günler yeme ve içme günleridir. Üç gün eyyam-ı bi’den önce, üç gün de eyyâm-ı bi’den sonra tutulur. Ma’mer ve Abdürrezzâk da bu görüşü savunmuşlardır. Atâ’dan (rah), “Kazâ orucu olan kimselerin bu orucu tutmaları mekruhtur” görüşü rivayet edilmiştir.
Âlimlerin genelinin görüşü ise bayramın ikinci günü oruç tutmanın mekruh olmadığıdır.
Ashaptan ve tabiînden bir grup, ramazan bayramının birinci günü ve kurban bayramı günleri hariç oruç tutmaya devam etmişlerdir. Ümmü Seleme’nin (r.ah), ailesine şöyle söylediği rivayet edilmektedir:
“Kim ramazan ayında oruç tuttuysa, bayramın ikinci günü de oruç tutsun! O gün oruç tutan senenin tamamında oruç tutmuş gibi sayılır.”
Şa’bî (rah) şöyle derdi: “Ramazandan sonra bir gün oruç tutmam, bana senenin tamamında oruç tutmaktan daha sevimli geliyor.”
1 Müslim, Sıyâm, 204; Tirmizî, Savm, 53; Ebû Davud, Savm, 58.
2 Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 3/183; Münzirî, et-Tergîb ve’t-Ter-hîb, 2/111.
Kutsal Günler ve Geceler, Mahmut Kaya, Semerkand Yayınları.